Friday, July 01, 2016

Atatürk Havalimanı Patlamasının İran Medyasında Yankıları

Aftap Gazýetesi
ANKARA - Tebriz Araştirmalari Enstitüti:  
28 Haziran 2016 Salı gecesi İstanbul Atatürk Havalimanı’nda 42 kişinin ölümü ve 239 kişinin de yaralanmasına yol açan terör saldırısı, dünyada olduğu gibi İran medyasında da çeşitli yönlerden ele alındı.

İstanbul saldırısını ülkenin dış politikadaki çıkarları doğrultusunda yorumlayan İran medyası, terörü lanetlemektense, Türkiye’nin dış politikasıyla ilgili eleştirilere yer vermeyi tercih etti. İran devlet adamlarının tepkisi de pek farklı değildi. Nitekim saldırı sonrası birçok ülkenin en üst düzey yetkilisi Türkiye’ye başsağlığı dileklerinde bulunurken, İran’dan yalnız Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü saldırıya tepki gösterdi.

İstanbul Atatürk Havalimanı’nda gerçekleşen terör saldırısı, İran medyasında şöyle ele alındı:
İstanbul saldırısının haber İran’ın devlet televizyon kanallarının (İRİB) tüm haber bültenlerinde geniş yer buldu. Haber bültenlerinde İRİB haber sunucuları Ankara’ya bağlanarak, İRİB Ankara temsilcisiyle telefon görüşmeleri gerçekleştirdi. Örneğin, İran’ın TV1 kanalı 12:30 haber bülteninde (İran saatiyle 14:00’da) İRİB’in Ankara muhabiri olan Ahavan, İstanbul patlamasının haberini ve ölü ve yaralı sayısını aktardıktan sonra Türkiye resmî yetkililerinden cumhurbaşkanı ve başbakanın saldırıyla ilgili tepkisini anlattı. Haberde bir İranlının ölümü doğrulandı. Yorum kısmında ise İran’ın TV1 Kanalı sunucusunun Türkiye medyasının konuyla ilgili neler aktardığı sorusuna cevap olarak muhabir şöyle dedi: “Yarım saat sonra Erdoğan ve Putin telefon görüşmesi gerçekleştirecekler. Ayrıca son günlerde Türkiye ve Siyonistlerin ilişkisi tekrar normalleşmeye başlamıştır. Türk medyası tüm olanları göz önünde bulundurarak, dünkü patlamayı Erdoğan’ın yanlış dış politikasının sonucu olarak nitelendiriyor ve bu yanlış siyasetin başında Suriye bataklığı olduğunu söylüyor. Türk medyasına göre, bütün bunların sorumlusu Erdoğan’dır.”

Majid Akhavan Muhabir Ahavan’ın hemen ardından İran’ın TV1 kanalının sunucusu stüdyodaki Türkiye uzmanı Sadık Meleki’ye Türkiye siyasetinin yanlış yönlerini sordu ve Meleki şöyle cevapladı:
“Türkiye, IŞİD örgütünün en büyük hamisidir. IŞİD bu saldırıyla Türkiye’ye İsrail ile ilişkilerinin normalleşmesi yönünde mesaj verdi. Fakat bu saldırıya rağmen Türkiye’nin IŞİD örgütüne yardımları devam edecektir.”
İRİB TV1 kanalındaki bu iddialar İRİB Haber TV kanalında aynı gün tekrarlandı. İRİB Haber kanalı “Haber Hattında” adlı programını İstanbul patlamasına ayırarak, programın başlığını “Erdoğan’ın Türkiye Halkının Şerefiyle Oynaması” olarak seçti. Programda Türkiye uzmanı Siyamek Kakayi aynı sözleri söyleyerek, Türkiye’nin IŞİD örgütüne yardım ettiği iddiasını yineledi.
Bu programlardan bir gün sonra İstanbul patlaması İran gazetelerinin manşetlerinde yer aldı. Fakat ilginç bir şekilde İran’ın iç siyasetinde bir birine zıt ve düşman guruplar Türkiye’ye karşı aynı tavır sergilediler. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’ye yakın Reformist akıma mensup Aftab-e Yezd gazetesi, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın Sadegh Maleki karikatürünü yayınlayarak, IŞİD örgütünü işaret ederek “Gizli Dostlukların Sonu” başlığını kullandı. Aşırı Muhafazakârların tribünü ve Devrim Muhafızları İstihbarat Örgütüne yakın Cavan gazetesi ise, Erdoğan’ın Putin’den özür dilediğini iddia ederek, bu saldırı sonucunda Türkiye’nin turizm sektörüne indirilen darbeden sevincini gizletemedi.
İran’ın başka haber ajanslarının İstanbul patlamasıyla ilgili haberlerini incelediğimizde Türkiye’ye karşı IŞİD-Türkiye ilişkisi propagandası yapılırken, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sert eleştirin de yer aldığı görülmektedir.
İran medyasının bu propagandasına karşı tek itiraz eden kesim İran Türklerine mensup tribünler olmuştur. İran Türklerine ait çeşitli web sitelerinde İran’ın Türkiye’ye karşı yürüttüğü nefret içeren propagandalar kınanmış ve İran medyasının bu tür haber yapması Türk düşmanlığı olarak değerlendirilmiştir.
……
Yazar: Hüseyin ALIŞIK

No comments:

Post a Comment